Çocuk Edebiyatı;Pastoral şiirler,öyküler. Güncel Makaleler. Yazar:Celal Yıldırım

 Kar Yağınca memleketime Dört bir yan,giyer kar beyazı gelinliğini Sakal ve bıyıklara kır düşer,buz sarkar Gönüller donar ,ayazda Çoluk çocuk çılgınca sokaklarda kayar Kimi poşetle,kimi leğenle,kimi kızakla Kartopu oynayanlar kıpır kıpır Kardan adam,sakin sakin izler kalabalığı Süpürgesi elinde Kar eridiğinde memleketimde Buzlar çözülür,gönüller coşar Lodos eser,karlar erir Umutlar yeşerir ,yüreğimizde kardelenlerle Çimenler yeşillenir, Rüzgarla ,dalga dalga akar gider Kar eridiğinde memleketimde Çiğdemler çiçek açar Gönlüm gençleşir,ilkbahar olur. 26/01/2024 Celal Yıldırım

 Acıyı Bal Eyleyenler Gecenin sessizliğini,bekçinin düdüğü yırtıyor Uykusundan uyanan emekçiler,telaşla sokağa iniyordu. Ara sokaklardan,insan kalabalıkları; Metroya,metrobüse,otobüse,dolmuşa Seller gibi akıyor Sokağın başındaki simitçinin sesi,kulakları çınlatıyordu. Fırından sıcak ekmek kokusu sokağa yayılıyor Sabahçı kahvelerinde iş bekleyen işsizler,sıcak çaylarını yudumluyordu. Çorbacıda çorbaların kokusu burunları sızlatıyor Aç midelere gel gel ediyordu Emekçiler ,fabrikaya yetişmenin telaşıyla koşuşturuyor Gecenin karanlığında,evinden çıkıp Yollara düşen emekçiler Sofrasında;ekmeği,zeytini,peyniri her geçen gün azalan Yaşadıkları şehrin ,güzelliklerinin farkında olmadan Kurulu bir saat gibi,evden işe,işten eve Eve vardığında Çocuklarının nasıl büyüdüğünü ,fark edemeyen emekçiler Acıyı bal Eyleyenler Yaşadıklarının bile farkında değiller,koca şehirde Yaşamak buysa,yaşıyorlar Yaşamdan habersizce,kalabalıklar içinde Yapayalnız 23/01/2024 Celal Yıldırım

Metin'in Kuşu  Apartmanda oturan Sündüz Teyze ve Salim Amca çok sevimli ,güler yüzlü, çocuklarla keyifli anlar geçiren bir çiftti. Yine bir yaz günü ,Salim Amca balkon kapısı açık olan mutfağa girdiğinde ,sırtına birşeyin yapıştığını fark eder ve ürperir.O an yarasa olduğunu düşünür.Sırtından atmak için elini attığında bir kuş olduğunu fark eder. Mutfak kapısına doğru kışkışlar bir türlü kuş dışarı çıkmaz.Gelir omuzuna konar.Salim Amca kuşu biraz sever.Aç ve susuz olduğunu düşünerek bir selenin altında su ve biraz bulgur verir. Kuş suyu içer yemin bir kısmını yer. Bu arada kuşun komşulardan birinin olabileceğini düşünür.Akşam olsun Hanım daireden gelsin.Komsulara soralım kuşu sahibine verelim.Şimdi sahibi çok üzülmüştür. Derken Sündüz Hanım eve gelir.Salim Amca ile birlikte sitedeki komşuların hepsine sorarlar.Kuşun yakın komşulardan herhangi birine ait olmadığı ortaya çıkınca. Metinin evinde bir yeşil kanaryası vardı.Eğer isterseniz bu beyaz kanaryayı sahiplenebilir ,bakabilirim d...

 Benim Babam Ahıska’dan Bulanık’a küçük bir çocuk gelir Bu çocuk büyür,Bir ağa kızına ,aşık olur Çeşme başında sevdiği mendil sallar ona O da kaçırır sevdiğini ,evlenir onunla Bu çocuk,Benim babam Çınar ağacının altında Oturmuş,taştan sedir üstüne Salata soyar;dilimler,ikram eder,sabırla Bu adam ,Benim babam Gri şapkasının altında;saçları kır,kaşları gür Yün hırkası belinde Gümüş tabakadan ;tütün sarar altın sarısı, İnce ince kalem gibi Nasırlı elleri,kaya söker,taş taşır Her binanın temelinde ,emeği var Yüzündeki çizgilerin her biri, Yaşama dair ders verir ,insana Bu adam ,Benim babam Moskovun kahvesinde kâğıt karar Maça kız oynar,şen şakrak Çayını içer yudum yudum,kana kana Bu adam ,Benim babam Bahçe işler evlek evlek Çapa  vurur,tırmık çeker Kanal açar,salma su verir sebzelere Ürün toplar ,sepet sepet keyfince Tutkulu,işine odaklı ,çalışkan İyi yürekli,güzel insan,yardımsever Bu adam ,Benim babam Şimdi uyur,yayla yolunda Sevdiğiyle koyun koyuna Sevdiğimle yan yana Bedeni be...

                  Kuş  Kanatlarının ucunda dünya Uç uçabildiğin kadar,özgürce Bulutların içine dal,hayallerimle beraber. Tasamı ,kederimi,sıkıntılarımı konduğun yere götürme Sen uç uçabildiğin kadar,özgürce Dünya kanatlarının ucunda Gökyüzü seninle uç uçabildiğin kadar.16.10.2021         Celal   Yıldırım

 Müslüm ile Clensi Yusuf Amcanın evi;Arkın yanında ovaya hakim bir tepenin üzerindeydi.Ev ,tek katlı,toprak damı olan,kerpiç ve yan tarafında atları için yaptığı küçük bir ahır vardı. Evin konumlandığı arsa çok büyüktü.Etrafı tel örgülerle çevrili,sıralı kavak fidanlarıyla doluydu.Bahçenin sadece ev ve ahıra yakın kısımları boştu.Oraya da at arabasını koyardı. Yusuf Amcaya yardımcı olan iki çalışanı vardı.Bu çalışanların biri Mehmet ,kendisine mahallenin gençleri Clensi derlerdi.Mehmet uzun boylu,geniş omuzlu,güzel yüzlü bir gençti.Diğeri ise,Müslüm de işine Aşık,donuk suratlı,incecik dal gibi bir gençti. Kış olunca Yusuf Amcanın çalışanları  seyrek olarak Yusuf Amcaya uğrarlardı.Bazı günler,genellikle ahır ve atların temizlik ve bakımı için gelirlerdi.Ahırın temizlenmesi,atların kaşağı yapılması,Evin ön arka ve yan taraflarının toparlanması,küçük Çarşı işlerini yaparlardı. İşlerin yoğunluğu bahar ayları ile başlardı.Evinden 1 fersah uzakta bir bostan ekerdi.Yıl boyunca bu bos...

 Şehri Van Yolcu yolun ,eğer şarka düşerse Serhat şehrimiz ,Van’a da uğra Giderem Van a doğru,Yolum İran a doğru Tatvan’dan başlayan ,gölün mavilikleri göz kamaştırıcı Gevaş ,Edremit yeşillikleri,gölün maviliğine bulanır Bulutlar Artos Dağını gökyüzüyle buluşturmuş Yöre halkı ,Van Gölüne,deniz der Denizden;Akdamar Adasını,Çarpanağı izle Feribot iskelesinde Balıkçı Hasan dayıda;inci kefal ye,ayran iç Yaşar Kemal Parkında ,çay molası ,dinlen İskeleden ,Van Kalesinin heybetli duruşu bir başka Kral Sarduri ,bu güzel kaleden nasıl baktı?Gölde nasıl yüzdü? Buz gibi horhor suyundan bir yudum tat Gümüş savatlardan ;küpe,yüzük,bilezikler göz alıcı Yöresel Van evini gez,kahve molası Van Müzesinde ;geçmiş tarihe bir göz at Urartu,Asur,Sümer,Selçuklu,Osmanlı eserleri baş döndürücü güzel Öğlen Birkoç Lokantasında ,yoğurtlu kavurma damak tadında Cumhuriyet Caddesini baştan başa dolaş Fakiye Teyran parkında dinlen,çay molası Van ,yaslanmış Erek Dağı’nın eteğine Erek dağının doruklarında ,kar bemb...

       Smyrna Mor cepkenli kız  Karaburun’da nergis bahçesinde Hayalleri,umutları çiçek demetlerinde Nergisin Rahiası, efil efil esen imbatla Urla’da Yorgo Seferis’in evinde Tanju Okan’ın ,deniz ve mehtabında Güzelbahçe’de,Narlıdere’de sahil evlerinde Balçova’da çam kokusuna karışır. Komşu ülkeler ve uzak gönüllerle buluşur Ver elini Varyant’a ,asansöre İzmir Körfezine tepeden bir bak Buca kayalıklarından Atatürk bizi izliyor Koş,bir kahve içimi ,Kemeraltı’na Kızlarağası Hanında eğleş Abdulhamitin fermanı,Eşref Paşanın hediyesi Saat kulesinin altında; Boyoz,gevrek,İzmir tulumu güzel Yolcular birikti,Pasaport İskelesinde Vapurda İzmir’in serçesi: Ada vapuru yandan çarklı Bayraklar donanmış cafcaflı İşportacı :Al abim ,al ablam,al teyzem Sudan ucuz bunlar Bu alet insanı sıkmaz,limonu sıkar Derken Karşıyaka’ya yanaştı vapur 35,5 İzmir  “Kaf,sin,kaf “ Bostanlı sahilinde bir nefes al.Zübeyde anayı an Homeros’un Smyrna’sına el salla Cumhuriyetin aydınlık yüzü İz...

 Çağı Yakalamak İyi eğitimli toplumlarda özgürlükler yaşanır.Hukuk her bireyin haklarını korur.Peki neden yöneticiler toplumun iyi eğitilmesi yönünde yeteri kadar çaba göstermez.Tabiki eğitimli bireyler haksızlıklara karşı ses yükseltir,zorbalığı kabul etmez.Özgürlüklerine düşkündürler. Platon derki”Günün birinde filozoflar kral,ya da krallar filozof olursa insanlık o zaman mutluluğa kavuşur.”Toplumları yönetenlerin iyi bir eğitimden geçmiş olması beraberinde eğitime vereceği önem artar ,paralelinde toplumda eğitilmiş olur. O zaman katılımcı yönetimler oluşur,demokratik düzen oluşur.  Eğitim ki bir ulusa ya sınıf atlatır ya da köleleştirir.Yolsulluktan kurtarır.Özgür yaşamaya yönlendirir.Günümüz Türkiye’sinde Cumhuriyet döneminde yetişmiş birçok entellektüel insanımız var.Bu insanlar mevcut durumdan endişeliler.Aynı zamanda rahatsızlık duyuyorlar.Cumhuriyet döneminin iyi eğitim politikaları tarım toplumunun kırsalından yetişen münevver insanları ,evrensel değerlere değer kattı...

Fotoğraf:Nazlıcan Yıldırım  Yedi Tepeli Şehir Adına ne şiirler yazıldı,ne türküler söylendi “Adalardan bir yar gelir bizlere Aman Allah gözlere bak gözlere” İki kolun; Biri Asya da ,biri Avrupa da Ayakların Akdeniz den Afrika ya uzanır Kaç imparator,kaç padişaha konaklık ettin.  Kaç imparator kiliselerinden Çan çalarak zafer ilan etti. Kaç padişah cami minarelerine taklar taktırdı. Dört imparatorluğa başkent oldun Khalkendondan ,Altın Boynuza  Mimar Sinan Süleymaniye’den izler Beyazıt meydanında Dikilitaş ta kuşlar uçuşur Sultan Ahmet te çinilerin renga renk. Şadırvanların kurnaları şarıl şarıl akar Adalarından kimler geldi kimler geçti. Ey Konstantin’in şehri,Fatih in İstanbul’u Sana daha neler yazılıp,söylenmeli Dünyanın kozmopolit,metropoliten şehri Yedi tepesinden Atatürk’ün Cumhuriyetini  İçine sindire sindire yaşa yaşa yaşa Şehri İstanbul      01.01.2024  Celal Yıldırım